T.C.
İSTANBUL … SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
DOSYA NO : …
İTİRAZ EDEN
ŞÜPHELİ : …
VEKİLLERİ : Av. Buse ÜLKER
Av. Cankat Eren KARAHAN
KONU : İstanbul … Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen … tarihli adli kontrol tedbiri uygulanması kararına karşı itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
1-Müvekkil hakkında, nedenleri aşağıda detaylı olarak açıklanacağı üzere, yasaya aykırı olarak adli kontrol tedbiri uygulanması kararı verilmesi sebebiyle işbu dilekçeyi yazma gerekliliği hasıl olmuştur.
2-Adli kontrol tedbirinin uygulanabilmesi için, CMK’nin ilgili 109.maddesi gereğince, tutuklama nedenlerinin var olması gerekliliği kanuni bir zorunluluktur. Nitekim tutuklama tedbirinin hangi hallerde uygulanabileceği ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. Maddesinde açıkça sayılmaktadır:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu md.100
Tutuklama nedenleri
Madde 100 – (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
… tarihinden bu yana, hakkındaki soruşturmayı nihayete erdirmek amacıyla herhangi bir işlem yapılmaksızın adli kontrol tedbirine maruz bırakılan müvekkile karşı söz konusu tedbirin bir güvenlik tedbiri olarak uygulanmadığı; aksine bu uygulamanın müvekkili cezalandırmak amacıyla yapıldığı açıktır. Bu durumun yasaya aykırılık teşkil ettiği aşikardır.
3-MÜVEKKİLİN KAÇMA VEYA DELİL KARARTMA ŞÜPHESİ OLDUĞUNA DAİR HERHANGİ BİR SOMUT DELİL BULUNMAMAKTADIR.
Dosya kapsamında bulunan emniyet tutanakları ve kriminal inceleme evraklarından da anlaşılacağı üzere, MÜVEKKİLE ATILI SUÇ HAKKINDA ASLİ DELİLLERİN TOPLANMIŞ OLDUĞU AŞİKARDIR. Kaldı ki emniyet tutanaklarında sabit olduğu üzere müvekkil, ilgili delilleri rızaya dayalı olarak teslim etmiş ve polis ekiplerine herhangi bir mukavemet göstermemiştir. Başka bir ifade ile müvekkilimin kuvvetli delil karartma şüphesi taşıdığına dair herhangi bir somut delil bulunmamaktadır.
Öte yandan müvekkilin kendisine ait güncel bir pasaportu dahi bulunmamaktadır. Olay tarihinden günümüze kadar herhangi bir kaçma girişiminde de bulunmamıştır. KANUNUN AÇIK HÜKMÜ KARŞISINDA MÜVEKKİLİN KAÇMA VE DELİL KARARTMA ŞÜPHESİ OLDUĞUNA DAİR HERHANGİ BİR SOMUT DELİL BULUNMAKSIZIN ADLİ KONTROL TEDBİRİNİN UYGULANMASI HUKUKA VE YASAYA AYKIRI NİTELİKTEDİR.
4-Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere müvekkil hakkında adli kontrol tedbirinin uygulanmasını zorunlu kılan herhangi bir somut delil bulunmadığı gibi …Sulh Ceza Hakimliği tarafından söz konusu kararın neden verildiğine ilişkin herhangi bir gerekçelendirme de yapılmamıştır.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda açıklanan ve Sayın Hakimliğinizin re'sen değerlendireceği hususlara istinaden:
1-Haklı itirazlarımızın KABULÜNE,
2-İtirazımıza konu adli kontrol tedbirinin KALDIRILMASINA ve müvekkilin koşulsuz SERBEST BIRAKILMASINA karar verilmesini saygılarımızla ve vekaleten talep ederiz.
ŞÜPHELİ VEKİLLERİ
Av. Cankat Eren KARAHAN &
Av. Buse ÜLKER
Comentarios